Memduh Seboza'nın Baş Müfettişi
Özgün – Hikâye –
Roçho Rohoz Turhan işsiz etmiş, bu ikisi de atıp durur. Anlamadım doğrusu. Dönüp gideyim. İşsiz gün bulmuşum onu işle doldurmamak olur mu? Sahipsiz işler bekler durur ki böyle mucizeler olsun da ellerinden tutayım.
İş iş diye kendimi bitirdim. Bitirdim ama niye bitirdim? Başka türlüsü huzur vermiyor. Sahte sırıtmalarla tütün tüttürenler, yeteneksiz tütsülerden medet bekleyenler, beklemeye alkış tutan ve keşmekeşten iş bulan hergeleler...
Selihi'nin tabancasının ipleri düzülecekti. Onu düzdüreyim. Selihi benim en eski arkadaşım. Ara ara küçük işlerini bana yaptırır, amaç bulup müsterih olmamdan mutlu olurdu. Memduh Seboza'nın baş müfettişi, kanun ve düzenin koruyucusu Selihi... İlim akademisinden takdirle salınıverildiğimizde, hepimizi gölgede bırakmasından ve seçtiği yalnız yoldan bir miktar pişmanlık ve keder hissetmiş olacak ki, beni yoldaş bellemişti.
Yollarda sürüp giden bu nazik şamataya, arsız ve kaba yolkesicilerin göz boyama çabalarına aldırmadım. Ara sıra uğramama alışık, öyle olmasa bile varlığımı tehdit olarak algılamayacak muhafızların arasından sessiz fakat kendimden emin bir şekilde süzüldüm. Selihi her zamanki yerinde mühim görünümlü fakat aslında o kadar da mühim olmayan bir takım dosyaları inceliyordu.
Dedim: - Ahaliyi yersizlik ve nakendinlik sarmış. Tebrum'un Selihisi bu durumdan bihaber midir?
Dedi Selihi yorgun gözlerini kaldırarak: - Nakendinlik mi kıymetli dostum? Musallat yeni bir bela, belki de gelip geçici bir yanılsama?
Selihi gülümsedi. Neden geldiğimi ve geleceğimi bildiğini biliyordum. Hazırlattığı tabancasını uzattı. Her zaman yüzümde olan gülümser ve umursamaz ifade silindi. Uyumsuzlar, adaletsizler, leşlerin başında bekleyenler, leşleri besleyenler, bir tutam daha rahat uğruna.
Dedim: - Kim olduğumun bilinmesini istemediğimi söylemiştim.
Dedi Selihi: - Kim olduğunu bilmiyorlar. Yalnızca önemli olduğunu biliyorlar. Tilis'in yıldızlarının çalınması, varissiz kalan konsey, batıda istilacılar... En aptal Tebrumlu bile bir şeyler olduğunu, birinin bir şeyleri harekete geçirdiğini biliyor artık.